5 Eylül 2011 Pazartesi

Bir Bayram Klasiği: Hatipler'de Bayram Çıkarmak

Hatipler'de Bayram çıkarmak, yani kutlamak, imrenilecek derecede güzel bir olay. Gerek Devrek ve civar ilçelerde, gerek Zonguldak'ta, gerek İstanbul gibi diğer illerde, gerekse de Almanya gibi yurtdışında yaşayan çoğu Hatipler'linin köyde evi vardır ve bayramlarda mümkün olduğunca Köye gelerek evlerini açar, bayramı evlerinde kutlarlar. Köy üç mahalleye bölünmüştür. Her bir mahalle, her yıl dönüşümlü olarak bayramın bir günü öğle namazından sonra evlerinde bayramlaşmaya gelenleri ağırlar. İsteyen yemek yer, isteyen birşeyle içer. Sonraki günler mahallelere gidilir. Böylece bir kişiyle en az iki kez bayramlaşılmış olunur.
Mevsimin yaz, havaların sıcak ve güneşli, okulların tatil olmasının da etkisiyle bu sene Hatipler oldukça kalabalıktı. Umarım bu güzel adet uzun yıllar bu güzellikte devam eder.
Hadi geçmiş bayramınız kutlu olsun.

11 Mart 2011 Cuma

Zonguldak'ın Fener'i

2006 yılından beri elime almadığım Atlas dergisinin Mart sayısını aldım geçenlerde. Ülkemizin deniz fenerleri için özel bir kitapçık yapmışlar. Aralarında elbette Zonguldak Feneri de var.

Zonguldak Feneri, adını bulunduğu mevkiye de vermiştir. Fener mevkii, Fener Mahallesi olarak bilinse de aslında Yayla Mahallesinde kalır. Burası, TTK'nın Fransız tarzı binaları, misafirhaneleri, lojmanları, lokalleri (restoranları) ve okulları ile Zonguldak'ın belki de en iyi korunmuş tarihi yapılarını barındırır. Ayrıca aşıklar için eşi bulunmaz bir gezinti yeridir. Uzun lafın kısası, Atlas'ın kitapçığı Zonguldak'ın bu güzel köşesini getirdi aklıma. Fener'de çok fotoğraf çektim çekmesine de maalesef bilgisayarımda yok şimdi. O nedenle buradan paylaşamıyorum. Belki ileride yine yazarım. O zaman telafi ederim.

Fener'i unutmayın ve koruyun. Sağlıcakla kalın.

7 Mart 2011 Pazartesi

Varan Zonguldak seferleri kaldırıldı.

2005 yılında İTÜ'de doktoraya başladığımda gidiş gelişlerde hangi otobüs firmasını kullanacağım konusu netlik kazanmamıştı. Hem her hafta gittiğimden uygun fiyatta olmalı, hem de rahat olmalıydı ki yolda uyuyup derslerde uyumayayım. Derken o sıralarda Varan Zonguldak seferlerini başlattı. Hemen Varan Miles üyesi de oldum. Böylece biletlerim hem öğrenci hem de üye olduğumdan diğer firmalara göre daha uyguna geliyordu. Varan'ı nedense ilk başlarda pek tercih eden de olmadığından en fazla yarısı doluyor, fazla kalabalık olmadığından yolculuklar da rahat geçiyordu. Araçlarda tuvaleti olması da iyi oluyordu aslında :) Servis görevlisi Gürsoy, gele gide benim ne isteyeceğimi öğrendiğinden battaniye ve yastığı ben istemeden getiriyordu. İki günlük koşuşturmacanın ardından otobüse bindiğimde Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden geçerken çaylarımızı yudumluyor, Avrupa Yakası ile de neşemizi buluyorduk. Zira o zamanlar her araçta yoktu televizyon. Sabahları yapılan kahvaltı servisini ise uyandırılmak istemediğimden istemiyordum. O zamanlar kahvaltı da yoktu öyle diğer firmalarda.

Uzun lafın kısası Varan Zonguldak'lılara bir ayrıcalık sunmuştu, üstelik fiyatlarını da diğerlerininkiyle aynı tutarak. Ama geçenlerde açık biletimi onaylatmaya çalışırken öğrendim ki Zonguldak seferlerini kaldırmışlar. Olsun. Ne yapalım? Biz de şimdiye dek bize sunduğu ayrıcalıklarla yetiniriz.

28 Şubat 2011 Pazartesi

Öküşne deresi

Öküşne deresi ve vadisi, doğal yapısını koruyabilen ve şehrin hemen yanında yer alan ender yerlerinden. Bu fotoğrafı da yıllar önce, vadiye bakan bir lokantanın balkonundan çekmiştim. Balkondan sol tarafa baktığınızda da aralıksız küçük ağaçlarla kaplı yemyeşil bir sırt görürsünüz ki baktıkça insanın içini bir huzur kaplar. Bu sandalye boş. Sizin için boş. Gelin, oturun, bu eşsiz doğal güzelliği doyasıya tadın.